Bu gün Hürriyetten Uğur Gürses'in Merkez
Bankası rezervlerinin 1 yıldan kısa vadeli dış borcu ve 6 aylık
(Ocak-Haziran/2015 dönemi) dış ticaret açığının ancak %60'ını
karşılayabildiğini okuduğumda şaşırdım.
Sayın
CB'nın ekonomideki başarı dolu demeçlerinden sonra inanamadım. MB'nın web
sayfasına girip istatistiklerini indirdim, inceledim. 13 yılda geldiğimiz
noktayı takdirlerinize sunuyorum.
Eğer
önümüzdeki dönemde demokrasiyi ve
hukuk devletini önceleyen bir hükümet kuramazsak, bu parayla bu değirmen
dönmez. Resmen dolar açığı var. Neyle kapatacaksın. Borçla. Hukuk devleti
olmayan, ne olduğu ve olacağı belirsiz bir ülkeye kim borç verir. Veren olur
ama daha fazla bir kurla ve faiz ile borçlanırsınız. Kur artar, kuru tutmak için
faizi artırırsınız. Kur ve faiz artışı demek enflasyon demek, maddi varlıkların
erimesi demek. Gayrimenkul fiyatlarının, fabrikaların ucuzlaması, kapanması,
işsizliğin tavan yapması, bankaların batması demek.
Biz bu tabloyu 1994 ve 2000'li yıllarda
yaşadık. Bir kişinin ülkeyi ekonomik açıdan getirdiği nokta budur. Bilanço yine
dar gelirli fakir fukaraya çıkıyor. Zararı en çok hem ekonomide hem de güvenlik
sorunlarının merkezinde olan fakir fukara ve onun çocukları görüyor. Şehitler
hem cephede hem de sofrada hep bu kesimden çıkıyor.
Ama arkadaş ne yapsan anlamıyor. İlla ki
başını kayaya çarpacak. Akşam Hakkari Dağlıca'da asker çocuğu olan bir
vatandaş, Facebook hesabından CHP Denizli milletvekilimiz Sayın Melike
Basmacı'ya "niye bir şey yapmıyorsunuz" diye hesap soruyor. Bu
vatandaşın duvarını inceledim. Koyu bir AKP taraftarı. Resimlerinden belli.
Olabilir, siyasi tercihine saygı duyarım. Ama hesabı yanlış kişiden soruyor.
Hesap sorulacak bir kişi varsa o da 13 yıldan beri ülkeyi idare eden AKP siyasi
kadrosudur.
Herkese iyi bir hafta sonu dilemek bile
zorlaştı. Akşam Hakkari'de yine 3 şehidimiz var. İnşallah bu vatandaşımızın
oğlu zarar görmemiştir. Ama şehit olan diğerlerinin hesabı ne olacak?
Ben hepsine rahmet diliyorum.Mekanları
cennet olsun.