4.0 ENDÜSTRİ TEKNOLOJİLERİ İLE
YERELDEN KALKINMA MODELİ
(Bu bir sunum taslağıdır.
Taslak, Merkezefendi Belediye Başkanı Sayın Şeniz Doğan'a sunulmak üzere hazırlanmıştır.)
Sayın başkan, değerli katılımcılar,
Öncelikle grubumuzu kabul
ettiğiniz ve dinleme nezaketi gösterdiğiniz için teşekkür ediyorum.
Sunumuma kendimizi tanıtmakla
başlamak istiyorum.
Biz kimiz?
Biz bir sivil toplum grubuyuz. Grubumuzun üyeleri ülkemizin sorunlarına kafa
yoran, bu sorunlardan nasıl çıkılacağı konusunda fikir üreten kişilerden
oluşuyor.
Grubumuz, hem siyasi konulara
hem de atom altı parçacık fiziği dediğimiz Kuantum fiziğinin temelleri üzerine
inşa edilen ve adına 4.0 endüstri teknolojileri denilen teknolojiler üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Amacımız, üretilen fikirleri, uygulama noktasında
bulunan siyasetçilere ve diğer toplum dinamiklerine sunmak, demokratik bir
baskı grubu oluşturarak uygulanmasını sağlamaya çalışmaktır.
Grubumuzun ismi “Yüksek Teknoloji ve Siyaset Akademisi”dir. Herhangi
bir tüzel kişiliği yoktur. Gönüllü katılım esastır ve gruba giriş çıkış
herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın serbesttir.
Grubumuz her ay düzenli olarak
toplanmakta ve bu konuları tartışmaktadır.
***
Sayın başkan,
Konumuza dönecek olursak:
Siyasetin olsun, diğer toplum
dinamiklerinin olsun ya da tek tek bireylerin amacı, huzurlu bir ortamda, bireyleri, esenlik içinde yaşamak/yaşatmaktır.
Ayrıca geçmişten aldığımız
dünya mirasını daha da iyileştirerek gelecek kuşaklara aktarmaktır.
Gelinen tarihsel anda yani 2000’li yıllarda genel olarak ülkemizde, yerelde Denizli’de
toplum ya da birey olarak huzurlu bir ortamda, esenlik ve refah içinde yaşıyor
muyuz?
Bu sorunun cevabı kişiden
kişiye değişse de genel olarak olumsuzdur.
O halde bazı sorunların
varlığını baştan kabul etmek zorundayız
***
Sayın başkan,
Karl Marks’ın ortaya attığı, üretim
ilişkilerinin gelişmişlik düzeyinin, üst yapı dediğimiz; ülkelerin siyasi,
kültürel, sanatsal; kısaca bütün
toplumsal gelişmişlik düzeyini etkilediği ve belirlediği teorisi artık Dünya’da
kabul edilen bir gerçekliktir.
Bu nedenle biz, “İleri Teknoloji
ve Siyaset Akademisi” grubu olarak ülkemizin sorunlarına teknolojik gelişmişlik
düzeyinden bakıyoruz. Teknolojik düzeyde
ileri teknolojinin sağladığı üretim araçları ile üretim yapıldığında bu üretim
biçiminin, ülkenin siyasetinden hukukuna, ahlaka, sanata kadar her türlü
toplumsal ilişkiyi de (bütünsellik içinde) dönüştürerek iyileştireceğini düşünüyoruz.
Çünkü bu teknolojiler ile
yapılan üretim, mal ve hizmetlerin miktarını artıracak; zenginleşmeyi beraberinde
getirecek dolayısıyla bireylerin ve toplumun
refah, huzur ve esenlik içinde yaşamasını
sağlayacaktır.
Ayrıca çevre dostu olan bu
teknolojilerin kullanılmasıyla çevre kirletilmeyecek ve gelecek kuşaklara
yaşanabilir bir dünya bırakılabilecektir.
***
Sayın başkan,
Dünyada iki binli yıllarda sanayi toplumundan bilgi
toplumuna bir geçiş süreci yaşanmaktadır. Kol gücü ve mekanik enerji ile
işleyen bir ekonomi, yerini, zihinsel emeğe dayalı yüksek teknoloji ağırlıklı bir
ekonomiye bırakmaktadır.
Ülkemizde de bu geçişin izleri görülmektedir.
ANCAK:
Ülkemizin üretici güçlerinin çoğu bugün için mekanik yani Newtoncu
fiziğin temelleri üzerine inşa edilen ve 3.0 adını verdiğimiz sanayi toplumunun
teknolojileri ile üretim yapmaktadır. Çok
azı da atom altı parçacık fiziği
dediğimiz kuantum fiziğini esas alan ve adına 4.0 sanayi toplumu teknolojileri
adını verdiğimiz yüksek teknolojiler ile
üretim yapmaktadır.
İnsanlık, avcı-toplayıcı dönemden
ve tarım toplumu olma özelliklerini de aşarak bugün adını sanayi toplumu adını
verdiğimiz gelişmişlik düzeyine ulaşmıştır. Çağımız ise bilgi toplumuna geçiş
çağıdır.
Öncelikle sanayi toplumu nedir, nasıl bugünlere
gelinmiştir.
Kısaca özetleyelim.
Sanayi toplumu, genel olarak, şu özellikler taşımaktadır:
a) Üretim, aile içi işletmelerden fabrikalara taşınmıştır.
b) Üretimde kol gücünün yerini buhar, içten patlamalı motor
ve elektrik enerjisinin kullanımı almıştır. Elektrik enerjisinin üretiminde
nükleer enerjinin kullanılması devreye girmiştir.
c) Sermaye (tasarruflar ve buna aracılık eden bankalar ve
finans kurumları) önemli bir üretim
aracı haline gelmiştir.
d) Üretimde yatay ve dikey işbölümü söz konusudur.
e) Üretimde verimlilik
ve buna bağlı kar elde etme temel öğe olmuştur.
f) Ayrıca üretimde standartlaşma, uzmanlaşma, eşgüdüm,
otomasyon gibi teknikler ve pazara
yönelik üretim ön plana çıkmıştır.
Sanayi toplumunun zaman içinde kendi içinde geçirdiği
evreleri kısaca özetleyecek olursak:
a) El zanaatları ve
atölye tarzı işletmeciliğin yerini alan ve aynı zamanda insan ve hayvan
gücüne/enerjisine dayalı üretimin yerine, su ve buhar gücüyle çalışan mekanik
tezgahların üretime sokulduğu döneme endüstri 1.0 denilmektedir.
b) İçten yanmalı
motorların ve elektrik enerjisinin
üretim alanına girmesi ve iş bölümünün yani uzmanlaşmanın artması sanayi
devriminin 2. aşamasını oluşturmuştur. Örneğin Amerikan otomobil devi Ford,
elektriği üretimde kullanarak seri üretime geçişi gerçekleştirmiştir.
c) Endüstri 3.0 döneminde
ise elektronik ve bilgi teknolojilerinin bir arada kullanılmasıyla üretimde ilk
kez programlanabilir makineler kullanıldı. Dijital otomasyon dönemi başladı.
Dijital otomasyon ile birlikte sanayide yeni bir aşamaya geçildi.
d) Şimdi gelinen bu aşamaya
ise sanayi 4.0 dönemi denilmektedir. Bu döneme damgasını vuran en önemli buluş
internettir. Şu anda bu dönemin geçiş aşamasındayız.
e) Endüstri 4.0 döneminde dijitalleşme ile birlikte internetin yaygınlaşması, her türlü bilgiye
erişimi, transferini ve haberleşmeyi mümkün kılmıştır. Ayrıca bu teknoloji
bilgisayar teknolojsi ile birlikte makinelerin ve sistemlerin birbirleriyle
iletişime ve etkileşime geçebilmesini sağlamıştır. Bir başka deyişle 4.0 sanayi
dönemi, sanayide, internet ve bilgisayar teknolojisinin birlikte uygulanması
ile kol ve makine gücünden tamamen bilgi gücüne dayanan akıllı üretimlerin
yapıldığı yeni üretim sistemidir.
f) Endüstri 4.0
kavramı ilk defa Almanya’da ortaya atılmıştır. Bu kavram beraberinde yapay
zeka teknolojilerine kapı aralamıştır.
Yapay zeka teknolojilerinin kullanıldığı
aşamaya ise endüstri 5.0 ya da bilgi toplumu teknolojisi adı verilmektedir.
Gelişmiş ülkeler bu konuda
çalışmalarını hızla sürdürülmektedir.
***
Sayın başkan,
Sanayi toplumu, sanayi
toplumunun aşamalarını ve bugünkü geldiği noktaya işaret ettikten sonra ülkemiz
ve yerelde Denizli’de sanayi toplumunun
hangi devresindeyiz.
Biraz da buna bakalım.
Bize göre ülkenin sorunlarının giderilememesinde 3. devre sanayi toplumundan 4. devre (4.0) endüstri toplumuna bütünsellik içinde geçememişimiz
yatmaktadır. Bir başka deyişle sanayi
toplumunda patinaj yaptığımız için ilerleme sağlanamamaktadır. Dolayısıyla genel
olarak ülkenin ve yerel düzeyde Denizli’nin sorunlarının giderilmesi ve
toplumun refahı için 4.0 hatta 5.0 endüstri toplumunun teknolojilerinin bilinmesi ve
kullanılması gerekmektedir .
Biz de ” İleri teknoloji ve
Siyaset Akademisi” olarak bunun bilinmesi, fark edilmesi ve uygulanması için
çaba göstermekteyiz.
Biz genele ışık tutmanın
yanında daha çok içinde yaşadığımız kentimizde, üniversitelerimiz başta olmak
üzere kent dinamikleri adını verdiğimiz kentimizin yönetici ve üreticilerine
bir bakış açısı sunmanın daha verimli ve sonuç alıcı olacağını düşündük.
Bugün burada bulunmamızın asıl amacı da budur.
Biz yukarıda da kısmen
açıkladığımız üzere kalkınmanın yerelden ve 4.0
sanayi toplumunun teknolojilerinin kullanılarak gerçekleşeceğini
düşünüyoruz. Dünya’da gelişmiş ülkelere baktığımızda da sürecin bu şekilde
işlediği, geliştiği ve sonuç alındığını göstermektedir.
***
Değerli başkan, kıymetli katılımcılar,
Bu kadar uzun bir girişten sonra sıra önerimize geldi.
Biz yerelden kalkınmanın temel koşulunun kent
yöneticileri ile (her bir üretim alanında)
mal ve hizmet üreten üreticilerin, güçlerini, üniversitelerin bilim desteği ile
birlikte ve bütünsellik içinde 4.0 teknolojilerin uygulanması için birleştirmesi
gerekliliğine inanıyoruz.
Bunu sağlamak için de 4.0
sanayi teknolojilerinin sektörler bazında nasıl uygulanması gerektiğini proje
düzeyinde tartışacak, tavsiyelerde bulunacak bir “Nitelikli Ortak Akıl Merkezi” kurulmasını öneriyoruz. Üretici
güçlerin mesleki birliklerinin, belediyelerin ve üniversitenin temsilcilerinden
oluşan bu ortak akıl merkezine yerel bir siyasi otorite olan belediyelerin
öncülük etmesinin de sonuca ulaşmada etkili olacağını düşünüyoruz..
Bu nedenle “Nitelikli Ortak
Akıl Merkezi’nin” sekretaryasını belediyeler üstlenmelidir, diyoruz. Hatta belediye
bünyesinde bir “İleri Teknoloji Geliştirme ve Uygulama” müdürlüğü kurulması ve
ortak akıl merkezinin sekreteryasını bu
müdürlüğün yapması yararlı olacaktır.
Kurulacak Nitelikli Ortak Akıl
Merkezi:
1. Yerelin sorunlarını
tespit etmeli ve sorunların çözümü için kuantum fiziğinin temellendirdiği dijital
ve nano teknoloji gibi ileri teknolojileri öne çıkaran ve kullanan projeler
geliştirmesi için uzman kişilerden oluşan proje ekipleri oluşturmalıdır.
2. Proje ekiplerine belediye
ve meslek birliklerince gerekli finansman, alt yapı ve laboratuar olanakları sağlanmalıdır.
3. Nitelikli Ortak
Akıl Merkezi, yapılan projeleri ilgili kent dinamiklerine sunmalı ve uygulanması
için gerekirse ortak ekipler oluşturulmalı ve işin takipçisi olunmalıdır.
4. Ortak akıl merkezinde
mutlaka “İleri Teknoloji ve Siyaset Akademisi”nden de bir temsilci bulunmalıdır.
Nitelikli Ortak
Akıl Merkezi’nin oluşturacağı uzman proje ekiplerinin meydana getireceği projelerin uygulanmasında
dijital dünyanın olmazsa olmazı yazılım ve bunu işleyecek donanımlara
gereksinme olduğu açıktır.
Bu nedenle:
1. Yazılım konusunun
üstüne düşülmeli ve ilkokuldan itibaren basit kod yazılımı çocuklara
öğretilmeli ve sevdirilmelidir. İleri düzeyde ise desteklenmelidir.
2. Donanım konusunda
da (Bilgisayarlar, sensörler, kablosuz cihazlar gibi cihazların ana bileşeni
olan yarı iletken – transistör- teknolojisi mutlaka geliştirilmeli ve ülkemizde
de üretimi için çaba sarf edilmelidir. Örneğin kentimiz yeni
bir silikon vadisi olmalıdır.
3. Bunlar olmadan dışa
bağımlılığımız devam edecek ve kalkınmanın bir ayağı yani yazılım ve makine (donanım) ayağı eksik kalacaktır. Kalkınmamızı dış ülkelerden alacağımız 4.0
endüstri teknolojisine sahip yazılım ve donanımlara bağlı kalarak sağlamak uzun vadede mümkün değildir.
***
Değerli başkan ,
(Merkezefendi Belediyesi olarak çocuklarımıza dijital
kodlamayı öğreten bir “Robotik Kodlama Akademisi” kurduğunuzu biliyoruz. Ve
sizi bu anlamda kutluyoruz. Ancak biz yüksek teknolojinin bütünsellik içinde kentimizde yer alan bütün üreticiler
tarafından tanınmasını, kullanılmasını, geliştirilmesini gerekirse üretilmesine
dikkat çekmek istiyoruz.)
Sorunu
özetleyecek olursak, 4.0 endüstri teknolojilerini kullanan yazılım ve
donanımları biz üretmeli miyiz, yoksa bunları satın alarak ve kullanarak diğer
mal ve hizmetleri üretmeye devam mı etmeliyiz?
Bize göre 4.0
endüstri toplumu olmanın ve kalkınmanın
temel koşulu bu yazılım ve donanım teknolojisini üretmek olmalıdır.
Bunun için
ne yapılmalıdır.
Bunun için ÖNCELİKLİ OLARAK
YAPILACAK OLAN ileri teknolojik
aygıtların temel bileşeni olan yarı
iletken elemanların ülkemizde üretilmesidir.
Yarı iletken nedir. Kısaca açıklayacak olursak:
Normal
durumda yalıtkan olan bu maddeler ısı, ışık, manyetik etki veya elektriksel
gerilim gibi dış etkiler uygulandığında iletken duruma gelirler. İşte bu özelliklerinden dolayı elektrik üretmede, elektronik, bilgisayar ve
sensör teknolojisinde bir başka deyişle endüstri 4.0 teknolojilerini kullanan
cihazların üretiminde yaygın olarak
kullanılır ve yarı iletken adını alır.
Yarı iletken
eleman dediğimizde ilk önce elektronikte diyot, triyot, adını verdiğimiz
transistörler akla gelmektedir. Yarı iletken elemanlar yine yarı iletken
element dediğimiz germanyum ve silisyum gibi madenlerden üretilmektedir. Silisyum
bildiğimiz camın üretilmesinde kullanılan bir madendir ve ülkemizde bol
miktarda bulunmaktadır.
Görüldüğü
gibi yarı iletken elemanlar 4.0 endüstri
toplumunun kullandığı cihazların yapımında temel bir elemandır. Yazılımlar bu elemanların oluşturduğu çip adını
verdiğimiz donanımları çalıştırmak için yazılmaktadır. Yani bu cihazlar olmazsa
yazılımın bir anlamı kalmaz.
Özet olarak oluşturulacak
Nitelikli Ortak Akıl Merkezi, öncelikle 4.0 sanayi teknolojileri ile ilgili çalışmalar
yaparken, yarı iletkenlerin ve yazılımların üretim olanaklarını da gündemine
almalı ve tartışmalıdır.
Yoksa biz de
endüstri 4.0 teknolojilerini üretmeden kullanmaya ve bir noktadan sonra patinaj yapmaya
başlarız.
Patinaj geri
kalmanın göstergesidir.
Bizim
insanlarımız da refah, esenlik ve gönenç
içinde yaşamayı diğer toplumlar kadar
hak ediyor.
Sunumum burada bitiyor. Umarım faydalı olmuştur.
Saygılarımla.
Not: Kavram olarak bilgi toplumu ve endüstri 4.0 isimleri toplum hafızasında böyle yerleştiği aynen kullanılmıştır. Ancak bilgi, tarihsel süreçte her toplum için geçerlidir. Yani her toplum aslında bilgi toplumudur. Endüstri 4.0 kavramı da sanayi devriminin bir aşamasını temsi etmektedir. Y.P.