15 Eylül 2015 Salı

SONER YALÇIN VE KÜRTLER


Soner Yalçın...
Araştırmacı, gazeteci, yazar.
Yaptığı araştırmaları takdir ediyorum.
Severek okuyorum.
Sözcü Gazetesi’nde yazıyor.
Ulusalcı.
Denizli'ye bir konferans için geldiğinde sormuştum.
Ulusalcılıkla solculuk bir arada olur mu diye.
Kestirmeden cevap verdi. Bir kelime.
"Olur" dedi.
Yanıt verip polemiğe girmedim.
Bana göre ulusalcılıkla solculuk bir arada olmazdı.
Olursa onun adı solculuk olmaz "nasyonal sosyalizm" olurdu.
Bugün Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde yine bildik "işte her şey oluyorlar, daha ne istiyorlar" diye Kürtlerin her şey olabildiklerini yazmış.
Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan...
Daha ötesi var mı diye sormuş.
Doğru söylüyor.
Seçim hükümetinde bile iki bakanları var.
Ama sayın Yalçın bir şeyi unutmuş. 
Tek bir şeyi.
Kürtlerin olamadıkları tek bir şeyi.
Kürtler hiç bir zaman bizim için "kardeş" olmadı. 
Bakmayın siz "Türk Kürt kardeştir" laflarına.
Seçim hükümetindeki bakanlık dağılımları yapılırken HDP'li bakanlara reva görülen aşağılayıcı uygulama bunun en somut göstergesidir.
Kardeş dediğin kardeşine güvenir.
Biz kardeş filan değiliz.
Sayın Yalçın, 
İşte gördün mü Kürtlerin ne olamadıklarını?
Sen de biz de kendimizi boşuna kandırmayalım.
DEVAM EDELİM
Soner Yalçın'ı bırakıp devam edelim.
Bu haksız muameleler Kürtlerin dağa çıkmasını, Türk Kürt ayırt etmeden insanları öldürmesini ve bu yolla bir yere varmalarını haklı gösterir mi.
Buna verilecek cevap bellidir. Büyük harflerle kocaman bir "HAYIR" dır.
Terör örgütlerinin silahla, devletin silahlı güçleri karşısında elde edecekleri hiç bir siyasi kazanım yoktur.
Girişilen eylemlerde ölenler bu halkın fakir çocuklarıdır, gençleridir.
Ve bu ölümler, var olan soruna kalıcı bir çözüm bulunmazsa uzayıp gidecektir.
Peki çözüm nedir?
Çözüm, Sayın Soner Yalçın'ın yazısındaki eksikliği tamamlamaktır.
Yani gerçekten "KARDEŞ" olmaktır.

MESERRET MART 2021

     Bu sayıda Özay Gönlüm'ün bilinmeyen yönleriyle yaşam öyküsünü ve kendisiyle özdeşleşmiş Umman Nine'nin mektuplarından birini ok...