19 Şubat 2020 Çarşamba


4.0 ENDÜSTRİ TEKNOLOJİLERİ İLE 
YERELDEN KALKINMA MODELİ
(Bu bir sunum taslağıdır. 
Taslak, Merkezefendi Belediye Başkanı Sayın Şeniz Doğan'a sunulmak üzere hazırlanmıştır.)

Sayın başkan, değerli katılımcılar,
Öncelikle grubumuzu kabul ettiğiniz ve dinleme nezaketi gösterdiğiniz için teşekkür ediyorum.
Sunumuma kendimizi tanıtmakla başlamak istiyorum.
Biz kimiz?
Biz bir sivil  toplum grubuyuz.  Grubumuzun üyeleri ülkemizin sorunlarına kafa yoran, bu sorunlardan nasıl çıkılacağı konusunda fikir üreten kişilerden oluşuyor.
Grubumuz, hem siyasi konulara hem de atom altı parçacık fiziği dediğimiz Kuantum fiziğinin temelleri üzerine inşa edilen ve adına 4.0 endüstri teknolojileri denilen teknolojiler  üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Amacımız,  üretilen fikirleri, uygulama noktasında bulunan siyasetçilere ve diğer toplum dinamiklerine sunmak, demokratik bir baskı grubu oluşturarak uygulanmasını sağlamaya çalışmaktır.
Grubumuzun ismi “Yüksek  Teknoloji ve Siyaset Akademisi”dir. Herhangi bir tüzel kişiliği yoktur. Gönüllü katılım esastır ve gruba giriş çıkış herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın serbesttir.
Grubumuz her ay düzenli olarak toplanmakta ve bu konuları tartışmaktadır.

***
Sayın başkan,
Konumuza dönecek olursak:
Siyasetin olsun, diğer toplum dinamiklerinin olsun ya da tek tek bireylerin amacı, huzurlu bir ortamda,  bireyleri, esenlik içinde yaşamak/yaşatmaktır.
Ayrıca geçmişten aldığımız dünya mirasını daha da iyileştirerek gelecek kuşaklara aktarmaktır.
Gelinen tarihsel anda  yani 2000’li yıllarda  genel olarak ülkemizde, yerelde Denizli’de toplum ya da birey olarak huzurlu bir ortamda, esenlik ve refah içinde yaşıyor muyuz?
Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişse de genel olarak olumsuzdur.
O halde bazı sorunların varlığını baştan kabul etmek zorundayız

***
Sayın başkan,
Karl Marks’ın ortaya attığı, üretim ilişkilerinin gelişmişlik düzeyinin, üst yapı dediğimiz; ülkelerin siyasi, kültürel, sanatsal; kısaca bütün  toplumsal gelişmişlik düzeyini etkilediği ve belirlediği teorisi artık Dünya’da kabul edilen bir gerçekliktir.
Bu nedenle biz, “İleri Teknoloji ve Siyaset Akademisi” grubu olarak ülkemizin sorunlarına teknolojik gelişmişlik düzeyinden bakıyoruz.  Teknolojik düzeyde ileri teknolojinin sağladığı üretim araçları ile üretim yapıldığında bu üretim biçiminin, ülkenin siyasetinden hukukuna, ahlaka, sanata kadar her türlü toplumsal ilişkiyi de (bütünsellik içinde) dönüştürerek  iyileştireceğini düşünüyoruz.
Çünkü bu teknolojiler ile yapılan üretim, mal ve hizmetlerin miktarını artıracak; zenginleşmeyi beraberinde getirecek dolayısıyla  bireylerin ve toplumun refah, huzur ve esenlik içinde yaşamasını  sağlayacaktır.
Ayrıca çevre dostu olan bu teknolojilerin kullanılmasıyla çevre kirletilmeyecek ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakılabilecektir.

***
Sayın başkan,
Dünyada iki binli yıllarda sanayi toplumundan bilgi toplumuna bir geçiş süreci yaşanmaktadır. Kol gücü ve mekanik enerji ile işleyen bir ekonomi, yerini, zihinsel emeğe dayalı yüksek teknoloji ağırlıklı bir ekonomiye bırakmaktadır.
Ülkemizde de bu geçişin izleri görülmektedir.
ANCAK:
Ülkemizin üretici güçlerinin çoğu bugün için mekanik yani Newtoncu fiziğin temelleri üzerine inşa edilen ve 3.0 adını verdiğimiz sanayi toplumunun teknolojileri ile üretim yapmaktadır.  Çok azı da  atom altı parçacık fiziği dediğimiz kuantum fiziğini esas alan ve adına 4.0 sanayi toplumu teknolojileri adını verdiğimiz yüksek teknolojiler ile  üretim yapmaktadır.
İnsanlık, avcı-toplayıcı dönemden ve tarım toplumu olma özelliklerini de aşarak bugün adını sanayi toplumu adını verdiğimiz gelişmişlik düzeyine ulaşmıştır. Çağımız ise bilgi toplumuna geçiş çağıdır.
Öncelikle sanayi toplumu nedir, nasıl bugünlere gelinmiştir.
Kısaca özetleyelim.
Sanayi toplumu, genel olarak, şu özellikler taşımaktadır:
a) Üretim, aile içi işletmelerden fabrikalara taşınmıştır.
b) Üretimde kol gücünün yerini buhar, içten patlamalı motor ve elektrik enerjisinin kullanımı almıştır. Elektrik enerjisinin üretiminde nükleer enerjinin kullanılması devreye girmiştir.
c) Sermaye (tasarruflar ve buna aracılık eden bankalar ve finans kurumları)  önemli bir üretim aracı haline gelmiştir.
d) Üretimde yatay ve dikey işbölümü söz konusudur.
e) Üretimde verimlilik  ve buna bağlı kar elde etme temel öğe olmuştur. 
f) Ayrıca üretimde standartlaşma, uzmanlaşma, eşgüdüm, otomasyon gibi teknikler ve  pazara yönelik üretim ön plana çıkmıştır.
Sanayi toplumunun zaman içinde kendi içinde geçirdiği evreleri kısaca özetleyecek olursak:
a) El zanaatları ve atölye tarzı işletmeciliğin yerini alan ve aynı zamanda insan ve hayvan gücüne/enerjisine dayalı üretimin yerine, su ve buhar gücüyle çalışan mekanik tezgahların üretime sokulduğu döneme endüstri 1.0 denilmektedir.
b) İçten yanmalı motorların  ve elektrik enerjisinin üretim alanına girmesi ve iş bölümünün yani uzmanlaşmanın artması sanayi devriminin 2. aşamasını oluşturmuştur. Örneğin Amerikan otomobil devi Ford, elektriği üretimde kullanarak seri üretime geçişi gerçekleştirmiştir. 
c) Endüstri 3.0 döneminde ise elektronik ve bilgi teknolojilerinin bir arada kullanılmasıyla üretimde ilk kez programlanabilir makineler kullanıldı. Dijital otomasyon dönemi başladı. Dijital otomasyon ile birlikte sanayide yeni bir aşamaya geçildi.
d) Şimdi gelinen bu aşamaya ise sanayi 4.0 dönemi denilmektedir. Bu döneme damgasını vuran en önemli buluş internettir. Şu anda bu dönemin geçiş aşamasındayız.
e) Endüstri 4.0  döneminde dijitalleşme ile birlikte  internetin yaygınlaşması, her türlü bilgiye erişimi, transferini ve haberleşmeyi mümkün kılmıştır. Ayrıca bu teknoloji bilgisayar teknolojsi ile birlikte makinelerin ve sistemlerin birbirleriyle iletişime ve etkileşime geçebilmesini sağlamıştır. Bir başka deyişle 4.0 sanayi dönemi, sanayide, internet ve bilgisayar teknolojisinin birlikte uygulanması ile kol ve makine gücünden tamamen bilgi gücüne dayanan akıllı üretimlerin yapıldığı yeni üretim sistemidir.
f) Endüstri 4.0 kavramı ilk defa Almanya’da ortaya atılmıştır. Bu kavram beraberinde yapay zeka  teknolojilerine kapı aralamıştır. Yapay zeka teknolojilerinin kullanıldığı  aşamaya ise endüstri 5.0 ya da bilgi toplumu teknolojisi adı verilmektedir. Gelişmiş  ülkeler bu konuda çalışmalarını  hızla sürdürülmektedir.

***
Sayın başkan,
Sanayi toplumu, sanayi toplumunun aşamalarını ve bugünkü geldiği noktaya işaret ettikten sonra ülkemiz ve yerelde Denizli’de  sanayi toplumunun hangi devresindeyiz.
Biraz da buna bakalım.
Bize göre  ülkenin sorunlarının giderilememesinde  3. devre sanayi toplumundan  4. devre (4.0)  endüstri toplumuna bütünsellik içinde geçememişimiz yatmaktadır.  Bir başka deyişle sanayi toplumunda patinaj yaptığımız için ilerleme sağlanamamaktadır. Dolayısıyla genel olarak ülkenin ve yerel düzeyde Denizli’nin sorunlarının giderilmesi ve toplumun refahı için 4.0 hatta 5.0 endüstri  toplumunun teknolojilerinin bilinmesi ve kullanılması gerekmektedir .
Biz de ” İleri teknoloji ve Siyaset Akademisi” olarak bunun bilinmesi, fark edilmesi ve uygulanması için çaba göstermekteyiz.
Biz genele ışık tutmanın yanında daha çok içinde yaşadığımız kentimizde, üniversitelerimiz başta olmak üzere kent dinamikleri adını verdiğimiz kentimizin yönetici ve üreticilerine bir bakış açısı sunmanın daha verimli ve sonuç alıcı  olacağını düşündük.
Bugün burada bulunmamızın asıl amacı da budur.
Biz yukarıda da kısmen açıkladığımız üzere kalkınmanın yerelden ve 4.0  sanayi toplumunun teknolojilerinin kullanılarak gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Dünya’da gelişmiş ülkelere baktığımızda da sürecin bu şekilde işlediği, geliştiği ve sonuç alındığını göstermektedir.
***
Değerli başkan, kıymetli katılımcılar,
Bu kadar uzun bir girişten sonra sıra önerimize geldi.
Biz  yerelden kalkınmanın temel koşulunun kent yöneticileri ile (her bir üretim alanında)  mal ve hizmet üreten üreticilerin, güçlerini, üniversitelerin bilim desteği ile birlikte ve bütünsellik içinde 4.0 teknolojilerin uygulanması için birleştirmesi gerekliliğine inanıyoruz.
Bunu sağlamak için de 4.0 sanayi teknolojilerinin sektörler bazında nasıl uygulanması gerektiğini proje düzeyinde tartışacak, tavsiyelerde bulunacak bir “Nitelikli Ortak Akıl Merkezi” kurulmasını öneriyoruz. Üretici güçlerin mesleki birliklerinin, belediyelerin ve üniversitenin temsilcilerinden oluşan bu ortak akıl merkezine yerel bir siyasi otorite olan belediyelerin öncülük etmesinin de sonuca ulaşmada etkili olacağını düşünüyoruz..
Bu nedenle “Nitelikli Ortak Akıl Merkezi’nin” sekretaryasını belediyeler üstlenmelidir, diyoruz. Hatta belediye bünyesinde bir “İleri Teknoloji Geliştirme ve Uygulama” müdürlüğü kurulması ve ortak akıl  merkezinin sekreteryasını bu müdürlüğün yapması yararlı olacaktır.
Kurulacak Nitelikli Ortak Akıl Merkezi:
1. Yerelin sorunlarını tespit etmeli ve sorunların çözümü için kuantum fiziğinin temellendirdiği dijital ve nano teknoloji gibi ileri teknolojileri öne çıkaran ve kullanan projeler geliştirmesi için uzman kişilerden oluşan proje ekipleri oluşturmalıdır.
2. Proje ekiplerine belediye ve meslek birliklerince gerekli finansman, alt yapı ve laboratuar olanakları sağlanmalıdır.
3. Nitelikli Ortak Akıl Merkezi, yapılan projeleri ilgili kent dinamiklerine sunmalı ve uygulanması için gerekirse ortak ekipler oluşturulmalı ve işin takipçisi olunmalıdır.
4. Ortak akıl merkezinde mutlaka  “İleri Teknoloji ve Siyaset  Akademisi”nden de bir temsilci bulunmalıdır.  
 ***
 Sayın Başkan,
Nitelikli Ortak Akıl Merkezi’nin oluşturacağı uzman proje ekiplerinin  meydana getireceği projelerin uygulanmasında dijital dünyanın olmazsa olmazı yazılım ve bunu işleyecek donanımlara gereksinme olduğu açıktır.
Bu nedenle:
1. Yazılım konusunun üstüne düşülmeli ve ilkokuldan itibaren basit kod yazılımı çocuklara öğretilmeli ve sevdirilmelidir. İleri düzeyde ise desteklenmelidir.
2. Donanım konusunda da (Bilgisayarlar, sensörler, kablosuz cihazlar gibi cihazların ana bileşeni olan yarı iletken – transistör- teknolojisi mutlaka geliştirilmeli ve ülkemizde de  üretimi için  çaba sarf edilmelidir. Örneğin kentimiz yeni bir silikon vadisi olmalıdır.
3. Bunlar olmadan dışa bağımlılığımız devam edecek ve kalkınmanın bir ayağı yani yazılım ve makine (donanım) ayağı eksik kalacaktır. Kalkınmamızı dış ülkelerden alacağımız 4.0 endüstri teknolojisine sahip  yazılım ve donanımlara bağlı kalarak  sağlamak uzun vadede mümkün değildir.

***
Değerli başkan ,
(Merkezefendi Belediyesi olarak çocuklarımıza dijital kodlamayı öğreten bir “Robotik Kodlama Akademisi” kurduğunuzu biliyoruz. Ve sizi bu anlamda kutluyoruz. Ancak biz yüksek teknolojinin bütünsellik içinde kentimizde yer alan bütün üreticiler tarafından tanınmasını, kullanılmasını, geliştirilmesini gerekirse üretilmesine dikkat çekmek istiyoruz.)
Sorunu özetleyecek olursak, 4.0 endüstri teknolojilerini kullanan yazılım ve donanımları biz üretmeli miyiz, yoksa bunları satın alarak ve kullanarak diğer mal ve hizmetleri üretmeye devam mı etmeliyiz?  
Bize göre 4.0 endüstri toplumu olmanın  ve kalkınmanın temel koşulu bu yazılım ve donanım teknolojisini üretmek olmalıdır.
Bunun için ne yapılmalıdır.
Bunun için ÖNCELİKLİ OLARAK YAPILACAK OLAN ileri teknolojik aygıtların temel  bileşeni olan yarı iletken elemanların ülkemizde üretilmesidir.
Yarı iletken nedir. Kısaca  açıklayacak olursak:
Normal durumda yalıtkan olan bu maddeler ısı, ışık, manyetik etki veya elektriksel gerilim gibi dış etkiler uygulandığında iletken duruma gelirler.  İşte bu özelliklerinden dolayı  elektrik üretmede, elektronik, bilgisayar ve sensör teknolojisinde bir başka deyişle endüstri 4.0 teknolojilerini kullanan cihazların üretiminde  yaygın olarak kullanılır ve yarı iletken adını alır.
Yarı iletken eleman dediğimizde ilk önce elektronikte diyot, triyot, adını verdiğimiz transistörler akla gelmektedir. Yarı iletken elemanlar yine yarı iletken element dediğimiz  germanyum ve silisyum  gibi madenlerden üretilmektedir. Silisyum bildiğimiz camın üretilmesinde kullanılan bir madendir ve ülkemizde bol miktarda bulunmaktadır.
Görüldüğü gibi  yarı iletken elemanlar 4.0 endüstri toplumunun kullandığı cihazların yapımında temel bir elemandır. Yazılımlar bu elemanların oluşturduğu çip adını verdiğimiz donanımları çalıştırmak için yazılmaktadır. Yani bu cihazlar olmazsa  yazılımın bir anlamı kalmaz. 
Özet olarak oluşturulacak Nitelikli Ortak Akıl Merkezi, öncelikle 4.0 sanayi teknolojileri ile ilgili çalışmalar yaparken, yarı iletkenlerin ve yazılımların üretim olanaklarını da gündemine almalı ve tartışmalıdır.
Yoksa biz de endüstri 4.0 teknolojilerini üretmeden kullanmaya  ve bir noktadan sonra patinaj yapmaya başlarız.
Patinaj geri kalmanın göstergesidir.
Bizim insanlarımız da refah, esenlik ve gönenç  içinde yaşamayı diğer toplumlar kadar  hak ediyor.
Sunumum burada bitiyor. Umarım faydalı olmuştur.
Saygılarımla.
Not: Kavram olarak bilgi toplumu ve endüstri 4.0 isimleri toplum hafızasında böyle yerleştiği aynen kullanılmıştır. Ancak bilgi, tarihsel süreçte her toplum için geçerlidir. Yani her toplum aslında bilgi toplumudur. Endüstri 4.0 kavramı da sanayi devriminin bir aşamasını temsi etmektedir. Y.P.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MESERRET MART 2021

     Bu sayıda Özay Gönlüm'ün bilinmeyen yönleriyle yaşam öyküsünü ve kendisiyle özdeşleşmiş Umman Nine'nin mektuplarından birini ok...