ENFLASYON
VE RİSK, SEBEP; FAİZ SONUÇTUR:
(Bu
makale, Sayın Erkin Şahinöz'ün Kripto Arena'da çıkan yazısından -büyük ölçüde
verdiği örnek- alıntılanarak ve kısaltılarak yazılmıştır. Örnekte ekonomi
bilgisi az ya da olmayan herkesin anlayacağı bir tarzda faizin oluşumu
anlatılmıştır. Yazının bazı yerlerinde ve özellikle son bölümde tarafımdan
küçük eklemeler, düzenlemeler yapılmıştır.
Yazının tamamına
https://www.kriptoarena.com/…/enflasyon-ve-risk-sebep-faiz- linkinden
ulaşabilirsiniz. Kendisine buradan teşekkür ediyorum.)
GERÇEK:
Gerçeğe
ulaşmanın tek yolu inancın değil bilimin arkasından gitmektir.
Gerçek, siz ona
inanmadığınızda değişmeyen tek şeydir.
FAİZİ NE BELİRLİYOR?
Örnekleyelim:
Biriktirdiğiniz 100 TL’yi bana borç olarak verdiniz.
Biriktirdiğiniz 100 TL’yi bana borç olarak verdiniz.
Aldığım borcun
vadesi 1 sene olsun.
Bir borçlanma
ilişkisi oluştu aramızda, borçlu benim alacaklı siz.
Size “alacak
hakkınızı” gösteren bir belge (senet) de vermiş olayım.
Borcun vadesini
kapsayan 1 yıllık dönemde enflasyonun yüzde 15 olmasını bekliyorsunuz. Bu,
bugün 100 TL’ye alabileceğiniz ürünlerin aynısını bir sene sonra 115 TL’ye
alabileceğiniz anlamına geliyor. Bir başka deyişle, paranızın satın alma
gücünde yüzde 15 düşüş bekliyorsunuz. Doğal olarak, bunun telafisini
isteyeceksiniz benden.
O halde,
"beklediğiniz enflasyon" benden isteyeceğiniz "faiz
oranını" belirleyen "temel" bileşenlerden biri. “Belirleyen”
dedim.
Yani “enflasyon
sebep, faiz sonuçtur” demiş oldum.
Devam ediyoruz.
Bana borç vererek 100 TL’yi
bugün tüketmekten vazgeçmiş oldunuz. Tüketiminizi geleceğe ertelediniz. Size
sadece paranızın satın alma gücündeki erime kadar faiz vereceksem bu parayı
bana niye vereceksiniz? Ben sizin akrabanız mıyım? Bir miktar daha faiz talep
edersiniz. İşte bu ilave faiz talebine "risksiz reel faiz oranı"
diyoruz ve faiz formülüne bir bileşen olarak dâhil oluyor.
Devam ediyoruz.
Risk analizimi yaptınız.
Geçmişte ödeme aczine düştüğüm dönemler olmuş. Paranızın az ya da çok geri
ödenmeme riski mevcut. Bu risk için de ilave faiz talep edersiniz ki bu
"geri ödenmeme risk primi" olarak giriyor formüle. Ne kadar
riskliysem o kadar çok prim isteyeceksiniz. Aynı sigorta şirketlerinin size
yaptığı gibi. Geçen sene kaza yapmadıysanız bu seneki kasko priminiz düşük
olur, çok kaza yaptıysanız ödeyeceğiniz prim yüksek olur.
Devam ediyoruz.
Bana parayı 1 yıllığına değil
10 yıllığına vermeyi düşünüyorsunuz. Diğer her şey aynı kalmak kaydıyla,
önümüzdeki 10 yıl içinde acze düşme ihtimalim önümüzdeki 1 yıl içinde acze
düşme ihtimalimden daha yüksektir ya da azdır (bilinmezlik-risk). Parayı bana
daha uzun bir süre için emanet edecekseniz, bir miktar daha prim istersiniz.
Bunun adı da "vade riski primidir," faiz formülüne bileşen olarak
girer.
Devam ediyoruz.
Bana 100 TL borç vermiştiniz
ben de size alacak hakkınızı gösteren bir belge (senet) vermiştim. Alacağınızın
vadesi gelmeden elinizdeki senedi nakde dönüştürmek (piyasada kırdırmak
deniyor) isteyebilirsiniz, hesapta olmayan bir yatırım fırsatı çıkabilir
karşınıza mesela. O halde, paranızı emanet ederken benden aldığınız senedi,
kısa zamanda değerini yitirmeden nakde dönüştürebilmeyi tercih edersiniz. Bunu
gerçekleştirebilme ihtimaliniz ne kadar düşükse benden o kadar çok prim talep
edersiniz ki adı "likidite riski primidir" ve formüle bileşen olarak
girer.
O halde güncel (piyasa)
faizini ne belirler?
Bilim cevaplasın.
1- Gelecekte
beklenen enflasyon, 2- Risksiz reel faiz, 3- Risk düzeyi
Formüle edecek
olursak:
Piyasa Faizi:
Enflasyon oranı+reel faiz+ risk primleri
Çıkan sonuç ne?
Enflasyon ve
risk düşerse, faiz düşer.
O zaman ekonomi yönetiminin
önceliği enflasyonu ve ekonomideki riskleri düşürmek olmalıdır.
ENFLASYON VE RISKLER NASIL DÜŞÜRÜLÜR?
Enflasyonu soğan
ve patates stokçularını kovalayarak, tanzim satışları yaparak kalıcı olarak
düşüremezsiniz.
AYRICA
Tükettiğimizden
fazla üretmeden, eğitim sistemini yetkinlikleri ve hayalleri yüksek bireyler
yetiştirecek şekilde reforme etmeden, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü
geliştirmeden, güçler ayrılığını oluşturmadan, özellikle yargıyı bağımsız
kılmadan, ülkeyi yönetenleri denetleyecek denge ve denetim mekanizmalarını
kurmadan, enflasyon ve risk primlerini, dolayısıyla faizleri indirmeniz mümkün
değildir.
Bunlar gerçekleştiğinde (biz
bunlara yapısal reformlar diyoruz.) enflasyon ve dolayısıyla faizler
kendiliğinden inecektir.
Yoksa MB'na talimat vererek
değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder